Sezonun Ardından
İyisi kötüsüyle, 64 maçlık serisiyle, çok yoğun ve yorucu bir sezon bitti...
Bir sezonda en çok maç oynayan Türk takımı olan Fenerbahçe (daha önceki rekor 58 maç ile Gs'ye aitti) aynı zamanda bu sezon Avrupa takımları arasında, Chelsea (69) den sonra en çok maç yapan ikinci takım oldu.
Bir sezonda en çok maç oynayan Türk takımı olan Fenerbahçe (daha önceki rekor 58 maç ile Gs'ye aitti) aynı zamanda bu sezon Avrupa takımları arasında, Chelsea (69) den sonra en çok maç yapan ikinci takım oldu.
Tarihinde ilk defa Avrupa'da yarı final oynayan ve 49 yıllık Türkiye Kupası tarihinde bu kupaya sadece 4 kez sahip olabilmişken, son iki yılda üst üste kupa alan takıma başarısız demek zor.
Ama işin bir de Lig tarafı var.
Şampiyonluğu Galatasaray'a 2 yıldır üst üste kaybetmeye de başarısızlık denilebilir pekala. Elbetteki bu sezon 3 kulvarda sadece bir maç hariç sonuna kadar ilerleme sebebiyle oluşan yoğun maç trafiği ligi oldukça etkiledi. Futbolcular hem zihinsel hem bedensel olarak oldukça yorgunlardı sonlara doğru. Bundan kaynaklı sakatlıklar da etkiledi. Üç kulvarın üçünde de, ya da ikisinde bile mutlu sona ulaşmak gerçekten kolay değil. Bu sene Avrupa'da bunu sanırım bir tek Bayern Münih yapabildi, hem lig, hem Şampiyonlar ligi şampiyonu oldular, Almanya Kupasında final oynayacaklar (1 Haziran) muhtemelen onu da alırlar, zaten bu sene rüya gibi bir sezon yaşıyorlar. Ama onun dışında bakarsak, Şampiyonlar Ligi finali oynayan B. Dortmund, ligde 25 puan fark yiyerek ikinci oldu, kupada yok. Şampiyonlar Ligi'ne yarı finalde veda edenlerden Barcelona, kendi liginde şampiyonlukla yetinirken, diğer yarı finalist Real Madrid üç kulvarda eli boş kaldı. Uefa'yı alan Chelsea ligi 3. kaparken FA Cup 'a yarı finalde veda etti. Premier Lig şampiyonu ManU ise, hem Şampiyonlar Ligi hem de FA Cup'a erken veda etti. İtalya şampiyonu Juventus, İtalya kupasına yarı finalde, şampiyonlar ligine çeyrek finalde veda ederken, Fenerbahçe'ye Uefa'da çeyrek finalde elenen Lazio İtalya Kupasını aldı ama ligi de 7. tamamladı. Fenerbahçe'yi eleyen Benfica ise en büyük hüsranı yaşayan takımdı bu sene Avrupa takımları içinde. Uefa kupasını ve Portekiz Kupasını finalde, ligi ise son 3 haftaya 4 puan önde girmişken 1 puan farkla kaybederek üçte sıfır çekti.
Ama işin bir de Lig tarafı var.
Şampiyonluğu Galatasaray'a 2 yıldır üst üste kaybetmeye de başarısızlık denilebilir pekala. Elbetteki bu sezon 3 kulvarda sadece bir maç hariç sonuna kadar ilerleme sebebiyle oluşan yoğun maç trafiği ligi oldukça etkiledi. Futbolcular hem zihinsel hem bedensel olarak oldukça yorgunlardı sonlara doğru. Bundan kaynaklı sakatlıklar da etkiledi. Üç kulvarın üçünde de, ya da ikisinde bile mutlu sona ulaşmak gerçekten kolay değil. Bu sene Avrupa'da bunu sanırım bir tek Bayern Münih yapabildi, hem lig, hem Şampiyonlar ligi şampiyonu oldular, Almanya Kupasında final oynayacaklar (1 Haziran) muhtemelen onu da alırlar, zaten bu sene rüya gibi bir sezon yaşıyorlar. Ama onun dışında bakarsak, Şampiyonlar Ligi finali oynayan B. Dortmund, ligde 25 puan fark yiyerek ikinci oldu, kupada yok. Şampiyonlar Ligi'ne yarı finalde veda edenlerden Barcelona, kendi liginde şampiyonlukla yetinirken, diğer yarı finalist Real Madrid üç kulvarda eli boş kaldı. Uefa'yı alan Chelsea ligi 3. kaparken FA Cup 'a yarı finalde veda etti. Premier Lig şampiyonu ManU ise, hem Şampiyonlar Ligi hem de FA Cup'a erken veda etti. İtalya şampiyonu Juventus, İtalya kupasına yarı finalde, şampiyonlar ligine çeyrek finalde veda ederken, Fenerbahçe'ye Uefa'da çeyrek finalde elenen Lazio İtalya Kupasını aldı ama ligi de 7. tamamladı. Fenerbahçe'yi eleyen Benfica ise en büyük hüsranı yaşayan takımdı bu sene Avrupa takımları içinde. Uefa kupasını ve Portekiz Kupasını finalde, ligi ise son 3 haftaya 4 puan önde girmişken 1 puan farkla kaybederek üçte sıfır çekti.
Tabii ki bu örnekler, 34 maçlık ligde toplanan 61 puanın bahanesi ve örtüsü değil. Çünkü bu ligde sadece 18 maç kazanabilme, atılan 56 gol ve +17 averaj, alınan 9 mağlubiyet Fenerbahçe'ye yakışmıyor. Bu tablo ile şampiyonluk beklemek hayal olduğu gibi, ikincilik de dişli rakipler olmadığından şans oldu. Fenerbahçe'nin bu sene oynadığı 64 maçın tablosuna bakarsak (Türkiye Kupası finali ve süper kupa finali dış saha sayılmıştır) Türkiye Kupası ve Avrupa kupalarında başarılı tablo göze çarparken Lig puan tablosu sevimsiz duruyor.
Ligde deplasmanda alınan 6 mağlubiyet ve 5 beraberlik çok vahim ama bence Saracoğlu'nda alınan 3 mağlubiyet (Karabük, Antalya, Sivas) de oldukça vahimdi. Sarı kanarya, bu kadar kötü performans yaşadığı ligde bile, bu üç mağlubiyet yerine galibiyet alsaydı 33. hafta Gs'yi yendiğinde 2 puan öne geçerek lider
olabilirdi. Olsaydı yapsaydı ile olmuyor elbet ama eğer, Fenerbahçe'nin Ligi tekrar domine etmek istiyorsa, buna Kadıköy'den başlamalıdır. "Burası Kadıköy buradan çıkış yok" şiarı yeniden yerleştiğinde, bir kaç adım daha şampiyonluğa yakın olunacaktır. Sonrası ise deplasman karnesini düzeltmek olacaktır.
Fenerbahçe, 34 maçın 20 sinde ilk golü yiyen taraf. Bu ciddi bir defo ve aynı zamanda bu kötü lig performansını da ortaya koyan önemli bir done. Sürekli eleştirdiğimiz oyunu ve rakibi kontrol altına alamama ve baskın oynamamanın göstergesi.
Bu 20 kez yenik durumda düştüğü maçların sadece 8 ini galibiyetle tamamlamış (6 sı Kadıköy'deki maçlarda) 5 tanesini de beraberlikle tamamlamış. İlk golü attığı 12 maçta ise 10 galibiyet almış
Son 19 yıla,yani 3 puanlı sisteme geçilen 1994-95 sezonundan itibaren bugüne kadarki Fenerbahçe'nin lig performansına bakarsak ortalama puanın 71,4 , ortalama atılan golün 71 yenilen golün ise 33 olduğunu görüyoruz. Detaylı tablo aşağıdadır:
Yani bu sezon;
2002-2003 sezonundan sonraki en kötü puan 3. kez tekrarlanmış.
Yani bu sezon;
2002-2003 sezonundan sonraki en kötü puan 3. kez tekrarlanmış.
2002-2003 sezonundan sonraki en az gol atılan sezon olmuş.
1999-2000 ve 2002-2003 sezonundan sonraki en kötü averaj oluşmuş.
1999-2000 ve 2002-2003 sezonu ile birlikte en çok mağlubiyet tekrarlanmış.
Yukarıda söylediğimizi tekrar edelim, takım lig dışında 30 maç daha yapmış yani bir sezonda iki lig oynamış gibi neredeyse. Şampiyonluğu kaybetmeyi buna bağlamak kabul edilebilir ama 34 lig maçında 9 yenilgi + 7 beraberlik ile toplanan 61 puan, son zamanların en az gol atan takımı olmasını kabul etmek zor.
Sezon başında hedefi net belirleyememe, ağustos ve eylülde futbolcu alma, ekimde kaptanını gönderme ile kadro planlamadan bihaber sistemsizliğin göstergesidir. Başlangıç öyle olunca finalden çok fazla bir şey beklemek abes oluyor. Bu seneden çıkarılacak çok ders var, umarım gerekenler yapılır...
Yukarıda söylediğimizi tekrar edelim, takım lig dışında 30 maç daha yapmış yani bir sezonda iki lig oynamış gibi neredeyse. Şampiyonluğu kaybetmeyi buna bağlamak kabul edilebilir ama 34 lig maçında 9 yenilgi + 7 beraberlik ile toplanan 61 puan, son zamanların en az gol atan takımı olmasını kabul etmek zor.
Sezon başında hedefi net belirleyememe, ağustos ve eylülde futbolcu alma, ekimde kaptanını gönderme ile kadro planlamadan bihaber sistemsizliğin göstergesidir. Başlangıç öyle olunca finalden çok fazla bir şey beklemek abes oluyor. Bu seneden çıkarılacak çok ders var, umarım gerekenler yapılır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder