4 Şubat 2013 Pazartesi


Ara transfer dönemi 2 - Fenerbahçe Cephesi


Yıllardır, planlı, sistemli bir transfer politikası olmayan Fenerbahçe'de son dakika transferleri bu dönemde de tekrarlandı ve sürenin bitimine 1 gün kala Emre, son gün de Ziegler ve Webo transferleri yapıldı. Bu biraz rakibinin yaptığı sansasyonel transferler karşısında oluşan baskıya sessiz kalmamak, biraz da ilk yarıdaki başarısız tabloyu perdeleyecek günü kurtarma transfleri gibi göründü. Bir de ilk yarı bittikten sonra verilen “3-4 oyuncu transfer edilecek” sözünü tutmak için. İsim isim gidecek olursak:

Reto Ziegler : Yıllık 800 bin Euro garanti para + 10.000 euro maçbaşı ve 250 bin Euro kiralama bedeli maliyeti var yarım sezon için. Juventus 27 yaşındaki bir futbolcuyu hala kiralık olarak değerlendiriyor ve izliyor, 22 yaşındaki Özgür için bu yapılamıyor. Ziegler, performans olarak Hasan Ali’den çok farkı olmayan ama bazen orada düşünülen Caner’den kat kat iyi olan bir futbolcu. Hücum katkısı defansına göre daha düşük, geçtiğimiz sezon tek golünü Gs'ye atmıştı TT Arena'da, onun dışında 6 asisti vardı toplam 42 resmi maçta. Rakamlardan ziyade yürekli ve istekli olmasını seviyor taraftar, o da Fenerbahçe’yi seviyor.
Amaa, realist düşünmek gerekirse yarım sezon için 1 M Euro maliyetli tek bölgede oynayabilen yabancı bir sol bek yerine, o mevkiide iyi olup üstüne bir iki pozisyonda daha oynayabilen, 3,5 yıllık sözleşmesi 3 M Euro olan yerli Gökhan Süzen transferi daha mantıklıydı bence. Ama ne Hasan Ali ne de Ziegler, Fenerbahçe’de direk oynayabilecek sol bek performansında değiller, daha iyi bir sol beki olmalı Fenerbahçe’nin. Umarım Ziegler'in gelişiyle çıkacak forma rekabetinde Hasan Ali çok çalışır ve kendini çok geliştirir, bu sayede uzun zaman sol bek sıkıntısı çekmez Fenerbahçe.

Pierre Webo : Toplamda , bonservisi ile 6,1 milyon euro’ya mal olan 2,5 yıllık sözleşme 31 yaşındaki yabancı bir futbolcu için azımsanmayacak bir rakam.  Maç başı ücreti de 15 bin Euro. İ.B.B de ligin ilk yarısındaki performansı 19 maçta 9 gol 3 asist. Geçen sezon ise 38 maç, 15 gol 8 asist. Bir gol makinesi değil ama yıpratıcı ve mücadeleci özelliği avantaj, bu sayede hem Sow’un hem de etrafındaki takım arkadaşlarının gole yaklaşmalarını sağlar, kendisi de daha fazla golle buluşur, ayrıca Türkiye Ligini bilmesi de çabuk uyum sağlaması yönünden faydalı. Eğer gerçek anlamda 4-4-2 oynayacaksak Sow ile yanyana çok faydalı olacağını düşünüyorum, fiziğini kullanarak duvar olması ve top tutarak servis yapabilmesi artı özellikler. Ama 4-2-3-1 gibi bizim oynamayı beceremediğimiz ancak oynamakta ısrar ettiğimiz bir sistemde devam edeceksek, ya tek forvet olur, defans oyuncuları ile sürekli didişir ama destek alamaz, yanına kimse yanaşmaz, etkinliği azalır. O sistem de Sow da mecburen sol kanatta oynar (hocanın takıntısı, Niang da sol kanada geçiyordu sıkça) kaleden uzaklaşır ve takımın kronik sorunu skor üretememek devam eder. Ya da Sow ilerideki tek forvet olur, o zaman da sol kanat ve sağ kanat oyuncusu olmadığından Webo kenarda bekler. (gerçi belli olmaz hocanın işi, sol kanada da koyabilir) Peki o zaman Semih’ten ne farkı kalır ? Yedek kulübesi için biraz yaşlı ve pahalı olmaz mı ? Webo’dan fayda sağlamak için 4-4-2 sistemine geçmemiz şart. 

Emre Belözoğlu : Neden gitti, neden geldi ? “Gidişim de gelişim de hayırlı olmuştur” diyor kendisi. Ama burası Fenerbahçe, bu kadar kolay olmamalı bir şeyler. Ani kararlar verilmemeli, panik transferler yapılmamalı, taraftar istiyor diye veya taraftarın gönlünü almak için de transfer yapılmamalı. Toplamda, 5,5 Milyon Euro maliyetli 2,5 yıllık sözleşmesi var, maç başına da 20 bin Euro alacak, yaşı 32. Tecrübesi ve yapısı ile takımda eksik olan “yürek” ve “hırs”ı aşılar, kaptanlık için de Volkan'dan daha etkili olur. Peki medya geçen seneki gibi rahat bırakacak mı ? Fenerbahçe’li Emre medya için büyük malzeme, A.Madrid’de iken hiç rahatsız edilmediğini gördük, demek ki dertleri Emre değil Fenerbahçe’li Emre, ben yine ilk maç ile QTM nin malzeme üretmeye çalışacağını ve yıpratma haberlerine devam edeceklerini düşünüyorum. Umarım Emre de soyunma odasında kendi takımına, sahada kendi ve rakip takım oyuncularına daha duyarlı, yapıcı ve sakin olur. Artık 32 yaşında olan ve kariyerinin yarısı Avrupa’da geçirmiş, 160 dan fazla milli forma giymiş olan bir futbolcudan bunları beklemek hakkımız. Alayına gider yapacaksa yine işimiz var demektir. O yüzden gidişi hayırlıydı, Fenerbahçe’ye zarar veriyordu artık medyanın O'nun üzerinden yayınları. Ancak Fenerbahçe sahada O'nun boşluğunu (hem futbol hem hırs olarak) dolduramayınca eksikliği çok belli oldu.Tabii bunlar sene başında yapılması gerekenlerdi. Artık olan olduğuna göre daha sorumlu bir Fenerbahçe kaptanı istemek hakkıdır taraftarın, takıma futbol olarak çok şey katacağına eminim. 

Emre’nin gelişiyle orta sahanın ortasında 6 futbolcu oldu, burada kontenjan fazlası varken ihtiyaç duyulan bölgelerde( yaratıcı-oyun kurucu bir orta saha oyuncusu, hızlı, mücadeleci ve skor katkısı olan sağ ve sol kanat oyuncuları ile birebirde etkili hızlı bir stoper) eksiklik giderilemedi. Sezon başında yapılan hatalı transfer politikasının ceremesi daha da çekilecek gibi görünüyor. Yukarda Webo için yazığım gibi takımın profiline 4-4-2 daha çok uyuyor. Çift forvetli, ortada Emre - Meireles'li , iki kanadı ortasahayı sıkacak, oyunu ileriye yıkacak bir sistem daha uygun, en azından içerideki maçlarda.
Çünkü taraftar sürekli Saldır Fener diyor, öyle bir Fenerbahçe bekliyor.

Gidenler


Bienvenu Real Zaragoza’ya kiralık verildi. Young Boys’ta 65 maçta 33 gol 21 asist gibi iyi rakamları vardı, Fenerbahçe’de ise 48 maçta 13 gol 6 asist oldu. Maç başına gol+asist oranı yarıdan fazla ve taraftarın negatif elektriğini topladı. Bence 24 yaşında ve potansiyeli olan birini farklı bir lige kiraya vermek akıllıca. Gerçi orada da işi zor çünkü Helder Postiga gibi bir golcü var önünde ama kendini ispatlayabilir ve formayı kaparsa güzel bir geleceği olabilir.


Özgür Çek konusunda ise yanlış yapıldığını düşünüyorum. 15 yaşından itibaren Fenerbahçe'nin altyapı takımlarında oynamış, kaptanlığa kadar yükselmiş, U16 dan U21 e tüm yaş kategorilerinde milli takımda oynamış, 22 yaşında, geleceği olan bir futbolcuydu. Üstelik piyasada nadir bulunan sol bek mevkiinde oynuyordu. Bence üzerinde daha fazla durulmalı, ısrar edilmeliydi. Evet bu sezon oynadığı maçlarda iyi değildi ama 1,5 yılda 3 ü ilk 11 olmak üzere sadece 9 maçta şans verildi bu çocuğa. Bu kadar az süre ile bir genç futbolcu nasıl kazanılacak ? Bari kazanılamıyor, Ersun Yanal gibi gençlere çok önem veren bir hocanın takımı olan Eskişehirspor’a bedelsiz değil de kiralık verilseydi... O'nun Ersun Hoca ile kendini geliştireceğine eminim. Özgür Çek'ti gitti, yolu açık olsun.

Ve de gelemeyenler


Younes Belhanda : Çok uğraşıldı, borsaya da bildirildi, sonradan vazgeçildi. Montpellier Başkanının maddi konularda işi yokuşa sürmesi olduğu yazıldı çizildi,bahsedilen rakamlar gerçekten yüksekti ancak ara transferde iyi oyuncu bulabilmek zor, bulunca da böyle yüksek rakamlar konuşuluyor. Böyle bir oyuncuya ihtiyacımız var mıydı ? Kesinlikle evet. Bu sene Fransa Ligi ilk yarısında 18 maçta 7 gol 3 asistlik performansı var, CL de de 6 maçta 2 gol. Geçen sezon yaşanan şampiyonluğun ustabaşısı, 31 maçta 13 gol 6 asisti var. Bir orta saha oyuncusu için çok iyi rakamlar. Ve Fenerbahçe için de biçilmiş kaftan, takımı ileriye taşıyabilecek, oyunu yönlendirebilecek, gol pası atacak, icabında kendisi de atacak bir oyuncu, etkili duran top kullanıyor.
Takım Alex'in büyük eksikliğini yaşarken onun istatistiklerine yakın, belki O'nun kadar yetenekli değil ama 22 yaşında. Üstelik  sert ve geleceği parlak bir oyuncu, gelseydi çok iyi olurdu. Salih'i kaybetmemek adına vazgeçildiğini söylemek ise bahane, görüşmelere başlanırken, borsa'ya bildirilirken Salih akıllarda değil miydi ? Ayrıca Salih'in bu sene pişme senesi, zaten ilk 11 için direk düşünülmüyor, bu yaştaki bir oyuncu sürekli 11 de oynarsa kazanılamaz da. Klubün resmi sitesinde açıklandığı gibi karşı tarafın ürettiği finansal zorluklar buna engeldi, belki gelecek sezon alınabilir ama bu sefer daha da zor olur.
Çünkü alınabilseydi mevcut yeni transferlerden bir ya da ikisi yapılmayacaktı (benim tahminim son üç günde görüşülüp bitirilen Emre transferi olmayacaktı) .

Emmanuel Emenike : Fenerbahçe taraftarının içinde kalan ukdelerden biridir, son zamanların en büyüğüdür. Belhanda transferi kadar yol katedilemedi ancak görüşmeler yapıldığı avukatı ve menajeri aracılığı ile açıklandı. İnanılmaz bir katkı yapardı, çünkü gerek sağ kanada kendini atabilmesi, gerek tek forvet olarak oynamayı iyi bilmesi, gerek yanındaki ve arkasındaki arkadaşına duvar olması, topu indirmesi muazzam. İleride top tutması ve hücum presi çok başarılı. Ancak hala devam eden Afrika Kupası Emenike'yi daha da parlatacağını düşünüyorum.
Bu sezon sonu Fenerbahçe'nin veremeyeceği yüksek ücretlerle muhtemelen Premier League saflarına katılacaktır (Anzhi aklını çelmezse) Ne diyelim, biz sana doyamadık eller doysun, sebep olanlara lanet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder