Bu sezonun ara transfer dönemi futbolcu ve para sirkülasyonu olarak en yoğun dönemdir sanırım Türk futbolunda. Her üç İstanbullu da "bit pazarına nur yağdı" misali eskiye rağbet etti ve Gs eski kalecisiyle, Bjk eski FB'li Niang ile sezon sonuna kadar anlaştı. Fenerbahçe ise 7 ay önce yol verdiği iki oyuncusu Ziegler ve Emre'ye yeniden kapı açtı.
Büyük takımlar sene başında planlamasını yapar, alternatifli, derinlikli kadroyu hazırlarlar, çünkü bunu yapacak maddi güçleri vardır. Ara transferde kalburüstü oyuncu bulmanın zorluğu ve adaptasyon sürecini de düşünürsek bu dönemde çok transfer yapmak akıllıca değil, özellikle büyük ve hedefi olan takımlar için hiç değil. Mevcut tablo ise planlamadan, vizyondan uzak yöneticilerin eseri. Sezon başında yanlış kadro yapılanması, hatalı giden-gelen tercihleri, taraftar baskısı, günü kurtarma, biraz da hedefi revize edip güncelleme gereğinden oluşmuş gibi.
Öncelikle ayrım yapmadan tüm takım ve futbolcuların hepsine hayırlı olsun. Fenerbahçe'yi diğer yazımda irdelerken, kentin öbür yakasındaki rakiplerimize bir göz atalım.
Gs:
Drogba'nın 1,5 yıllık sözleşme toplamı 10 milyon Euro, Sneijder'in ise 3,5 yıllık sözleşme toplamı 21 milyon Euro garanti para (bonservisi dahil). Eski kalecisi Aykut Erçetin'e ise sezon sonuna kadar 200 bin Euro verilecek (KAP’a bildirilen rakamlar), tabii bunlara ilave olarak maç başı ücretler de eklenecek.
Gs, bu döneminde 31 milyon Euro’nun altına imza atarak Türkiye’de görülmemiş ara transfer rakamına ulaştı. Sneijder ve Drogba Türkiye'ye gelmiş en kariyerli, en namlı futbolcular arasında kesinlikle ama biraz “ya tutarsa” transferleri bence. Her ikisinin de son ciddi sözleşmeleri olması, verilen yüksek paraların geri dönüşünün mümkün görünmemesi ciddi bir risk alındığını söylüyor.
Gs'de bu riskin karşılığı yani beklenti ise tamamen başarı (dolayısıyla para). Ama futbol bu, aklınıza gelmeyen başınıza gelebiliyor, eğer beklenti
gerçekleşmezse mali açıdan sıkıntılı günler görülebilir. Türkiye
Ligi şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi'nde tur veya finaller elbet parasal olarak
önemli dönüşler sağlayacaktır. Ancak bu iki sansasyonel transfer de takımın
kimyasını bozabilir, F.Terim’e artık daha büyük iş düşüyor.
Sneijder’in uzun zamandır maç yapmamış olması akıllara Fenerbahçe'nin Krasiç transferini getiriyor. Ama çabuk toparlanırsa Gs için büyük bir silah olacaktır. Oyun zekası ve duran toplardaki ustalığı ile her takımda olması gereken bir profil. Bence Gs mevcut şablonun bozmadan O'nu sol çizgide değerlendirmeli, o zaman katkısı daha büyük olur, tabii kuvvetli olması şart.
Drogba için birşey söylemeye gerek yok. Son zamanların gelmiş geçmiş en iyi forveti, en zoru olan tek forvet pozisyonunda gördüklerimizin en iyisiydi ama yaş oldu 35, ne kadar kuvvetli bilemiyoruz, ne kadar yetenekli olursa olsun etkili olması için kuvvet şart. O yüzden arkasındaki 4 lü veya 5 li çok iyi olmalı, O'nu iyi desteklemeli, yoksa etkinliği azalıyor. İş Drogba'da bitmiyor çünkü, öyle olsaydı ülkesi Fildişi Sahilleri takımı bir kez olsun Afrika Şampiyonu olabilirdi veya Dünya Kupasında 1.tur'dan ileriyi görebilirdi.
Bu transferlerin psikolojik üstünlük veya Avrupa’da isim duyurma/haber olma açıklamaları da gayet popülist ve ucuz. Gs için demiyorum, özellikle üç büyükler başta olmak üzere tüm Türk futbolunun (yöneticiler ve medya başta olmak üzere) ne kadar günlük başarılara endeksli olduğu, günü kurtarmanın geleceği planlamadan daha revaçta olduğunu kanıtlıyor. Türk Futbolunda ve lokomotif klüplerinde mali, idari, teknik olarak bir sistemin olmadığı(kağıt üstünde varsa da gerçek hayatta olmadığı) ve vizyonsuzluğun zirvesi tekrar gözler önüne seriliyor. Bu zihniyet oldukça biz Avrupa’da ismimizi başarılarla değil sadece yüksek paralar vererek büyük borçlar altına girerek duyurmaya devam ederiz. Kendi kendimize de bu borçlarımızla psikolojik üstünlük kurarız.
Sneijder’in uzun zamandır maç yapmamış olması akıllara Fenerbahçe'nin Krasiç transferini getiriyor. Ama çabuk toparlanırsa Gs için büyük bir silah olacaktır. Oyun zekası ve duran toplardaki ustalığı ile her takımda olması gereken bir profil. Bence Gs mevcut şablonun bozmadan O'nu sol çizgide değerlendirmeli, o zaman katkısı daha büyük olur, tabii kuvvetli olması şart.
Drogba için birşey söylemeye gerek yok. Son zamanların gelmiş geçmiş en iyi forveti, en zoru olan tek forvet pozisyonunda gördüklerimizin en iyisiydi ama yaş oldu 35, ne kadar kuvvetli bilemiyoruz, ne kadar yetenekli olursa olsun etkili olması için kuvvet şart. O yüzden arkasındaki 4 lü veya 5 li çok iyi olmalı, O'nu iyi desteklemeli, yoksa etkinliği azalıyor. İş Drogba'da bitmiyor çünkü, öyle olsaydı ülkesi Fildişi Sahilleri takımı bir kez olsun Afrika Şampiyonu olabilirdi veya Dünya Kupasında 1.tur'dan ileriyi görebilirdi.
Bu transferlerin psikolojik üstünlük veya Avrupa’da isim duyurma/haber olma açıklamaları da gayet popülist ve ucuz. Gs için demiyorum, özellikle üç büyükler başta olmak üzere tüm Türk futbolunun (yöneticiler ve medya başta olmak üzere) ne kadar günlük başarılara endeksli olduğu, günü kurtarmanın geleceği planlamadan daha revaçta olduğunu kanıtlıyor. Türk Futbolunda ve lokomotif klüplerinde mali, idari, teknik olarak bir sistemin olmadığı(kağıt üstünde varsa da gerçek hayatta olmadığı) ve vizyonsuzluğun zirvesi tekrar gözler önüne seriliyor. Bu zihniyet oldukça biz Avrupa’da ismimizi başarılarla değil sadece yüksek paralar vererek büyük borçlar altına girerek duyurmaya devam ederiz. Kendi kendimize de bu borçlarımızla psikolojik üstünlük kurarız.
Bjk:
Niang için sezon sonuna kadar 800 bin Euro, Dentinho için 1,5 yıllık
kiralama toplamı 1,8 milyon Euro garanti para ile kiralama yapıldı. Gökhan Süzen için 3,5 yıllık toplamı 3 milyon Euro (bonservisi dahil), Sinan Kurumuş için ise 2,3 Milyon TL yani 1 Milyon Euro(yetiştirme bedeli dahil) toplam bedeli olan satın alma sözleşmeleri yapıldı.( KAP’a bildirilen
rakamlardır), tabii bunlara ilave olarak maç başı ücretler de var.
Konunun en başında ara transfer dönemindeki çarpıklıklar BJK'yi tam adreslemiyor. Çünkü yaşadığı maddi sıkıntılardan kaynaklı olarak sezon başında istediği kadroyu oluşturamadı, bir de üstüne İsmail,Mustafa, Uğur gibi sezonu kapatan sakatlıklar, Batuhan gibi problem de eklendi. O yüzden ayrı düşünmek lazım. Verilen paralar da yine makul görünüyor.
Gökhan Süzen, birkaç pozisyonda oynayabilen, tempolu, kuvvetli bir oyuncu, bence ücretiyle de çok başarılı bir transfer, her zaman ilk 11 de olmayabilir ama ilk 18’in önemli bir adamı olur.
Sinan Kurumuş, Batuhan'ın tutturamadığı dikişi tutturabilirse, iyi fiziğini, dayanıklılık ve teknik ile birleştirebilirse önü açık. 18 yaşında büyük bir kulübe imza atmak nasip olmaz herkese. (daha önce 1 yıl Fenerbahçe Altyapısında da oynamış) Samet Aybaba gibi gençlere çok önem veren iyi bir yetiştirici hoca ile çalışacak olması da bulunmaz nimet kendisi için( Salih Uçan'ı da Bucaspor'da A Takım'a alan kişidir Samet Hoca) Bjk için iyi bir geleceğe yatırım gibi duruyor.
Dentinho'yu hiç izlemedim ama Shaktar’ın oyuncu seçimlerinin genelde çok başarılı olduğunu biliyoruz. Lucescu’nun hala Bjk ile arasının iyi olduğu ve tabiri caiz ise “yamuk” yapmayacağını da düşünürsek fena durmuyor kağıt üstünde. Ama kağıt üstü yetmiyor, ne kadar becerikli, üretken, çalışkan ve tempolu olduğu çok önemli. Başarılı olursa hem Bjk hem de kendisi kazanır, yine ücretine göre iyi bir transfer bence.
Konunun en başında ara transfer dönemindeki çarpıklıklar BJK'yi tam adreslemiyor. Çünkü yaşadığı maddi sıkıntılardan kaynaklı olarak sezon başında istediği kadroyu oluşturamadı, bir de üstüne İsmail,Mustafa, Uğur gibi sezonu kapatan sakatlıklar, Batuhan gibi problem de eklendi. O yüzden ayrı düşünmek lazım. Verilen paralar da yine makul görünüyor.
Gökhan Süzen, birkaç pozisyonda oynayabilen, tempolu, kuvvetli bir oyuncu, bence ücretiyle de çok başarılı bir transfer, her zaman ilk 11 de olmayabilir ama ilk 18’in önemli bir adamı olur.
Sinan Kurumuş, Batuhan'ın tutturamadığı dikişi tutturabilirse, iyi fiziğini, dayanıklılık ve teknik ile birleştirebilirse önü açık. 18 yaşında büyük bir kulübe imza atmak nasip olmaz herkese. (daha önce 1 yıl Fenerbahçe Altyapısında da oynamış) Samet Aybaba gibi gençlere çok önem veren iyi bir yetiştirici hoca ile çalışacak olması da bulunmaz nimet kendisi için( Salih Uçan'ı da Bucaspor'da A Takım'a alan kişidir Samet Hoca) Bjk için iyi bir geleceğe yatırım gibi duruyor.
Dentinho'yu hiç izlemedim ama Shaktar’ın oyuncu seçimlerinin genelde çok başarılı olduğunu biliyoruz. Lucescu’nun hala Bjk ile arasının iyi olduğu ve tabiri caiz ise “yamuk” yapmayacağını da düşünürsek fena durmuyor kağıt üstünde. Ama kağıt üstü yetmiyor, ne kadar becerikli, üretken, çalışkan ve tempolu olduğu çok önemli. Başarılı olursa hem Bjk hem de kendisi kazanır, yine ücretine göre iyi bir transfer bence.
Bir Fenerbahçe'li gözüyle, eski göz ağrımız Mamadou Niang’a gelince, onu Türkiye’de farklı bir
forma altında görmek pek hoş değil aslında, lanet ettiğimiz 3
Temmuz sürecinin kayıplarından biridir Fenerbahçe için. Ama kendisi o süreçte kulübün içinde olduğu durumdan gitmek istedi, klubüne de para kazandırarak n panikle yüksek ücretli emeklilerin ligi Katar’ı tercih etti. şimdi
futbolu, mücadeleyi ve İstanbul’u özlemiş olmalı ki geri geldi. Açıkçası transfer borsasında Katar ile aynı klasmanda olmak aramızdaki bu dış ticaret hacmi rahatsız ediyor beni.
Niang'ın Fenerbahçe'deyken bile temposu düşüyordu maç sonlarına doğru bu unutulmamalı, maç içinde eli belinde gördüğüm çokçadır. Bir de onun üzerine 1,5 yıl daha yaşlandı ve bu sürede de pek yormamış kendini çünkü milli maçlar dahil toplam oynadığı 36 resmi maçta 4 gol 1 asist çok düşündürücü. Fenerbahçe formasıyla çıktığı 33 resmi maçta ise 15 gol 12 asisti vardı. Bu ortalamaya yaklaşabilmesi ancak sağlam ve zinde ise mümkün, değilse 800.000 Euro’yu Feda eder Bjk. Madem eskiye rağbet modası var, Bobo daha iyi bir tercih olurdu bence.
Niang'ın Fenerbahçe'deyken bile temposu düşüyordu maç sonlarına doğru bu unutulmamalı, maç içinde eli belinde gördüğüm çokçadır. Bir de onun üzerine 1,5 yıl daha yaşlandı ve bu sürede de pek yormamış kendini çünkü milli maçlar dahil toplam oynadığı 36 resmi maçta 4 gol 1 asist çok düşündürücü. Fenerbahçe formasıyla çıktığı 33 resmi maçta ise 15 gol 12 asisti vardı. Bu ortalamaya yaklaşabilmesi ancak sağlam ve zinde ise mümkün, değilse 800.000 Euro’yu Feda eder Bjk. Madem eskiye rağbet modası var, Bobo daha iyi bir tercih olurdu bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder